Öz Evren
Genel

‘Keşan 1. Deprem Çalıştayı’ yapıldı

Öz Evren

Keşan Kaymakamlığı, Keşan Belediyesi, Trakya Üniversitesi (TÜ), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun desteğiyle düzenlenen ‘Keşan 1. deprem çalıştayı’, dün gerçekleştirildi.

Keşan Belediyesi Selim Sesler Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştaya, Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, daire amirleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Mustafa Helvacıoğlu, öncelikle yaşadığımız deprem nedeniyle bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileterek, “Aziz milletimizin başı sağ olsun. Bu yüzyılın unutulmaz felaketiyle çok derinden yaralandık. Lakin yüreğimizden umudu hiç kesmedik. İnanıyoruz ki, sevdiklerimiz dualarımızla, geri halan her şey birlikteliğimizle, akıl ve bilimle daha da güzelleşecek. Kayıplarımızı daha güzel bir hayata uğurladığımız ve yere düştüysek ayağa kalkmayı bildiğimiz hiç unutulmasın. Çalıştayımızda, bugünümüzü ve yarınımızı konuşacağız.  Fakat izninizle düne ilişkin hakkı teslim etmek istiyorum. Deprem olduğu andan itibaren, büyük bir duyarlılık gösteren Keşanlılara kalpten teşekkür ediyorum. Bir belediye başkanı olarak değil, Keşan’ın bir evladı olarak, Keşanlılarla gurur duyuyorum. O feci andan itibaren kıymetli Keşanlılar, yüreklerindeki acıyı ruhlarındaki dayanışmayla harman etmiştir. Kimi cömert eli, kim yük taşıdığı sırtıyla, kimi helal parası, kimi dudağında duasıyla depremzedelerimizin yanında olmuştur. Dile kolay, 54 TIR dolusu destek bölgeye ulaşmıştır. Bu TIR’lara esasen, mal mülk değil gönüller konmuştur. Bu sebeple Keşanlılara, Keşanlı firmalarımıza, esnafımıza şükranlarımı sunuyorum. Keşan’dan giden gönüllülere ki ben onlara ‘kahramanlar’ diyorum ve tüm kahramanlarımıza, itfaiyemize ve KEDAK’a yürek dolusu teşekkür ediyorum” dedi.

KORKUYU, AKILLA YENECEĞİZ

Türkiye’nin büyük bölümü gibi Keşan’ın da deprem kuşağında olduğunu ifade eden Helvacıoğlu, “Bunu saklayamayız, gözden kaçıramayız, yokmuş gibi davranamayız. O halde, ya fay hatlarına teslim olacağız, ya da faydalı işler yaparak sağlam duracağız. Bu sebeple acil olarak önlemlerimizi almalıyız. Bunu akılla, bilimle ve deneyimle sağlamalıyız. Bunu ‘mış’ gibi yapmamalıyız. Yasak savmamalıyız. Dostlar alışverişte görsünden kaçınmalıyız. İşte bugün yaptığımız budur. Bugün bilgiye ve bilime danışıyoruz. Bu ilk çalıştayımızda, bilimin tuttuğu aynayla kendimize bakacağız. Burada aklımızdaki sorulara cevaplar bulacağız. Keşan’ı deprem ve afet anlamında masaya yatıracağız. Korkuyu, akılla yeneceğiz. Bu ön hazırlık çalıştayından sonra ikinci bir çalıştay daha yapacağız. Orada ise nokta atış, nerede, ne zaman, kiminle, ne yapacağımıza karar vereceğiz” diye konuştu.

PROF. DR. TOLGA BEKLER: ARTIK DEPREMİMİZİ BEKLİYORUZ

ÇAlıştay öncesi gazetecilere açıklama yapan ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı ve ÇOMÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tolga Bekler, beklenen Marmara Depremi’yle ilgili, “Belirli gerilmeler var. Bunun zamanını tabi bilemiyoruz ama şimdiye kadar bizim bütün hazırlıkları bitirmiş olmamız gerekiyordu. Artık depremimizi bekliyoruz. Bir şekilde bu depreme bir misafir gözüyle bakmıyoruz ama deprem kapımızı bir kere çalacak. Umarım iyi karşılarız” dedi.

ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı ve ÇOMÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tolga Bekler, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gerek bölgede, gerekse bölgenin etkilediği veya tüm fayların etkileyeceği bölgelerin deprem programlarının yoğun bir şekilde başladığını belirterek, “Başta belediyeler, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere programlar yapılıyor. Keşan Belediyesi’nin ilk defa yaptığı bu organizasyon çok değerli. Marmara Denizi’ne kıyısı olan kentler, özellikle de Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içerisindeki uzantılarının üretebileceği depremlerden oldukça fazla etkilenecektir. Dolayısıyla şehirlerimizin kentlerimizin durumu nedir, deprem yoğunluğu son 100 yıl içerisinde artış gösteriyor mu, faylarımızın durumu nedir bunların tanımlamalarını yapıyoruz. Hangi büyüklükte depremlerle karşılaşmışız, gelecekteki muhtemel depremlerin nerelerde olacağı, özellikle de 1912 depremini oluşturan faydan ve 1912 depremini ele alacağız. Gelecekte benzer büyüklükte depremlerin bu bölgeyi ne kadar etkileme ihtimali var, onlardan bahsedeceğiz. Kentleşmenin öneminden bahsedeceğiz. Sadece zeminden değil, sadece depremden, faydan değil özellikle de bunlara yakın olan yerleşim alanlarının, bunların zararlarını minimize edebilmek açısından nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Daha doğrusu kamu kurum ve kuruluşları, yerel belediyeler, vatandaşlar yani bu organizasyonun içerisinde tüm bunlar konuşulacak. Afet öncesi, afet anı, afet sonrası ve ağırlıklı olarak deprem ele alınacak” diye konuştu.  

BENZERİ DEPREMLERİ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLERDE GÖRECEĞİZ

Deprem konusunun hafızalarda canlı tutulmak zorunda olunduğunu ifade eden Bekler, “Deprem olsun veya olmasın bu tür organizasyonları umarım hep canlı tutarız. Canlı tutmak zorundayız çünkü bizim deprem hafızamız zayıf. Bu hafızayı devamlı ayakta tutacakta bir depremin olması değil. Oturup bir depremi beklemek bizlere de, vatandaşlara da, kurumlara da ters olmaması gerekiyor. Hazırlıkların şu ana kadar yapılmış olması gerekiyor. En azından ne durumdayız onu görmek açısından bu tip organizasyonları ben çok önemli buluyorum. Bugünde malum Erdek’te 4.2 büyüklüğünde bir deprem oldu. Yine oradaki tarihi faylardan birinin ürettiği depremlerden bir tanesiydi. Benzeri depremleri önümüzdeki dönemlerde göreceğiz. Fayların aktif olarak çalıştığını gösteriyor. Bu bir insanın kalbinin atmasına benziyor. Ona atma diyemiyorsunuz, faya da çalışma diyemiyorsunuz. Her sistem, kendi yakın çevresindeki sisteminin üzerinde bir gerilme oluşturur. 99 depreminde bunu gördük, 6 Şubat depremlerinde bunu gördük” ifadelerini kullandı.

DEPREM KAPIMIZI BİR KERE ÇALACAK

Prof. Dr. Tolga Bekler, Kahramanmaraş merkezli depremlerin bölgedeki farklı faylarında statik dengesini bozmuş durumda olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Genel itibariyle Anadolu’nun genel bir tektonizmasının, o durağan tektonizmasının ya da standart çalışan bir tektonizmayı bozdu. Zaman açısından bir şey söylememiz mümkün değil ama bu fayların ne kadar hızlı, ne kadar aktif, ne kadar düzensiz çalıştığının da göstergesi bu. Keşan Başta olmak üzere, Tekirdağ olsun Marmara kıyıları olsun Kuzey Anadolu Fayı’nın farklı geometrik segmentlerine oldukça yakın. Belirli gerilmeler var. Bunun zamanını tabi bilemiyoruz ama şimdiye kadar bizim bütün hazırlıkları bitirmiş olmamız gerekiyordu. Artık depremimizi bekliyoruz. Bir şekilde bu depreme bir misafir gözüyle bakmıyoruz ama deprem kapımızı bir kere çalacak. Umarım iyi karşılarız”

Çalıştay, ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seha Özden’in ‘Marmara Bölgesi ve yakın çevresinin aktif fayları ve depremselliği’ konulu sunumuyla başladı. Çalıştay, 6 oturum yapılarak sona erdi. (ÜNSAL YÜCEL)

Kaymazlar Et

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu