Temiz Keşan Derneği Başkanı Ekin Öztürk, dün düzenlediği basın toplantısında Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’na, yaz başından bu yana yaklaşık 2 aydır, her gün ya da 2 günde bir 19.30 ve 22.00 saatleri arasında belediye kademesinden şebeke hattından doldurulan 18 ton kullanma suyunun su tankerine doldurularak Korudağ’daki hangi AK Parti’li belediye meclis üyesinin yaşadığı siteye gönderildiğini sordu.
Ekin Öztürk, Keşan’ın ciddi bir su problemi olduğunu belirterek, “Belediye başkanı bununla ilgili 4-5 gün önce bir basın açıklaması yaptı. Keşan’ın 45 günlük suyu kaldığını söyledi. Bu konuyla ilgili daha önce dönem dönem başkanımız çıkıp açıklamalar yapmıştı. Hatta bir sosyal medya fenomenine klip çektirerek, başkanımızın da içerisinde yer aldığı farkındalık yaratan bir çalışma yapılmıştı. Belediye başkanlığı makamı benim gözümde hiçbir zaman sızlanma makamı değildir. Ben çözüm odaklı bir makamın şikayet odaklı bir makam dönüştüğüne ilk kez şahit oluyorum. Başkanın söylediği rakamları DSİ’den teyit ettirdim. Doğrudur. Başkanımızın dediğini bir kez daha hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Bu arada Kadıköy Barajı’nın doluluk oranı 4 milyon metreküp. Bunun 1.5 milyon metreküpü ölü su dediğimiz kullanılamayan su. Geri kalan 2.5 milyon metreküp bizim kullanabileceğimiz su miktarı. Keşan bölgesi, Kadıköy Barajı’ndan günde yaklaşık 55 bin metreküp su harcıyor. Kadıköy Barajı’nda maalesef Keşan’a yetebilecek 45 günlük bir su mevcuttur” dedi.
SU, İNSANİ BİR HAKTIR
Yenimescit Mahallesi’nden kendisini arayarak akşamları 22.00-23.00 saatleri sularında suyun kesildiğini ifade eden Öztürk, “Muhtemelen su kesilmiyor, daha az debiyle su veriliyor. Aynı şekilde ofisimin olduğu pazar yeri kompleksinde de kesiliyor. Dün akşam, saat 23.30’da suyum kesildi. Saat 04.00’e kadar çalıştım ve benim suyum yine yoktu. Dezavantajlı mahallerinin suyunun kesilmesinin şöyle bir riski var. Burada yaşayan vatandaşlarımız maalesef birçok insanın çalışmak istemeyeceği kadar kirli işlerde çalışmak zorundalar. Malum balya toplama dönemindeyiz. Geç saate kadar balya topluyorlar, gece 00.00-01.00 gibi evlerine dönüyorlar. Geldiklerinde su yok. Her yerleri saman içerisinde. Eve giremiyorlar, yatamıyorlar eşleri kızıyor. Bu vatandaşlarımız ıslak mendille vücutlarını silmekten yara yapmışlar. Su, insani bir haktır. Tedbir adı altında kimsenin yaşam hakkını kısıtlamaya hakkınız yok. Orada çıkabilecek viral bir hastalığın önüne nasıl geçilebileceğini, geçilemezse bundan kimin sorumlu tutulacağını düşünülmesi gerekiyor” diye konuştu.
BU HANGİ AK PARTİ’Lİ BELEDİYE MECLİS ÜYESİ?
Ekin Öztürk, yaz başından bu yana yaklaşık 2 aydır 19.30 ve 22.00 saatleri arasında belediye kademesinden şebeke hattından doldurulan 18 ton kullanma suyunun su tankerine doldurularak Korudağ’daki AK Parti’li belediye meclis üyesinin yaşadığı siteye gönderildiğini iddia ederek, “Bu hangi AK Parti’li belediye meclis üyesi? Bu itfaiye aracının arkasında monitör tabir edilen bir aparat var. Bu araç siteye sokularak her gün ya da 2 günde bir 4-5 ton su kullanılarak çim ve ağaçlar sulanmaktadır. Belediye 1 tanker suya 1750 TL bedel biçiyor. Bu hesaba göre yol parası hariç 2 bin TL olan tek tanker su gideri ayda 60 bin TL alınması gereken bir su giderinden bahsediyorum. O meclis üyesi ve site yaklaşık 2 aydır aylık bedeli en az 60 bin TL parayı belediyeye yatırmış mıdır? Yatırmışsa dekontu var mıdır? Kamuoyuyla paylaşılmasını rica ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Yine 4 kişinin yaşamını yitirdiği trafik kazasının olduğu gün Keşan’ın mücavir alanı dışındaki Yerlisu Köyü sınırını geçtikten sonraki bir işletmeye 1 tanker su verildi mi, bu su parayla mı verildi?” diye soran Öztürk, mümkünse bunun da dekontunun kamuoyuyla paylaşılmasını istedi.
Ekin Öztürk öte yandan karayollarına ve askeriyeye Keşan Belediyesi’nden parayla su istenilmesine rağmen verilmediğini de iddia etti.
ACI ÇEŞME HANGİ İŞLETMEYE BAĞLANDI?
Eski cezaevine giden yoldaki Şirin Kokoreç’in arkasında yer alan ‘acı su çeşmesi’nden akan suyun döşenen borularla yıllardır özel bir ticari işletmeye aktarıldığını da öne süren Öztürk, “Hiçbir bedel ödenmeyen, kaydı olmayan bu suyla o işletme sahibi haksız kazanç elde ediyor mu? Bu işletmenin belediyeyle bizim bilmediğimiz nasıl bir bağı var? Onu özel kılan bir durum mu var? Onun için mi buna müsaade ediliyor?” diye sordu. (ÜNSAL YÜCEL)