Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, eleştirilerine yanıt veren AK Parti Keşan İlçe Başkanı Gürcan Kılınç’ın kendisine ‘acemi’ imasına karşılık canlı yayında genel ve yerel siyaseti tartışma teklifinde bulundu. Çakır, “Hadi gel seninle hem yerel hem genel siyaseti birlikte tartışalım, kimin acemi kimin usta olduğuna kamuoyu karar versin. İstediğin gazetede, istediğin radyoda, istediğin platformda bunu yapmaya hazırım.” dedi.
ÇAKIR’DAN, KILINÇ’A CANLI YAYINDA SİYASİ TARTIŞMA TEKLİFİ
Anıl Çakır, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenine yönelik Cumhuriyet Meydandaki eksikleri aktardığı ve meydandaki duraklar ile yaptığı eleştirilerine yanıt veren AK Parti Keşan İlçe Başkanı Gürcan Kılınç’ın ‘acemi’ imasına karşılık canlı yayında genel ve yerel siyaseti tartışma teklifinde bulundu.
AKP İLÇE TEŞKİLATININ OKUDUĞUNU ANLAMAYAN BİR İLÇE BAŞKANI VAR
Anıl Çakır, Kılınç’ın kendisine yanıt verdiği açıklamayı ibretle okuduğunu belirterek açıklamasına şöyle başladı: “AKP İlçe Başkanının açıklamalarını ibretle okudum. Yarım sayfa söz söylemiş lakin sorduğum hiçbir soruya cevap vermemiş. Sayın Gürcan Kılınç yetenek yoksunu futbolcular gibisin, sadece yana ve geriye pas veriyorsun başka bir şey yaptığın yok. Ben 29 Ekim günü tören alanında yaşanan kargaşadan, tören alanından çıkan, resmi geçit yapan grupların hiçbir önlem alınmadan trafiğin içine sokulmasından bahsettim; sen genel trafik sorunundan bahsetmiş diyorsun. Şunu açıkça itiraf etmeliyim ki AKP Keşan ilçe teşkilatının okuduğunu anlamayan bir ilçe başkanı var ne yazık ki. Ya da birileri açıklamaları yazıp kâğıdı eline veriyor o da okuma zahmetine dahi girmeden bunu basınla paylaşıyor. Ki bu ikincisi daha da acı.
GENÇ OLMAYI ACEMİLİKLE NİTELENDİRİYORLAR
Kılınç’ın yaptığı açıklamasını acemilik olarak değerlendirmesi konusunda ise Çakır, şunları söyledi: Bir diğer nokta ise yaptığım açıklamaları acemilik olarak değerlendirmiş. Göreve geldiğim günden beri sayısız açıklama yaptım, sayısız eleştiride bulundum, sayısız noktaya parmak bastım. AKP kanadından bana bugüne kadar sadece iki cevap geldi ve ne yazık ki ikisinde de genç olmamdan dolayı vurmaya çalıştılar. Buradan da görüyoruz ki AKP’nin gençlere bakış açısı işte budur. Genç olmayı acemilikle nitelendiriyorlar. Sizin gençlere bakış açınız bu mu? Eğer gençlere bu şekilde bakıyorsanız, siyasette gençlerin yer almasına bu gözle bakıyorsanız çok merak ediyorum beş ay sonra nasıl gidip benim genç arkadaşlarımdan oy isteyeceksiniz? Onların yüzüne nasıl bakacaksınız? Siz pek bilmezsiniz ama ben Mustafa Kemal’in tam da Çanakkale’de destan yazdığı yaştayım.”
BULDUĞUNUZ ÇÖZÜMLER ÜÇ KURUŞLUK PLASTİK DUBALARDAN MI İBARET?
Anıl Çakır, Kılınç’ın açıklamasında hiçbir şey anlatmadığını kaydederek açıklamasına şöyle devam etti: Sayın Gürcan Kılınç, bir araba laf söylemişsin ama hiçbir şey anlatmamışsın. Demişsin ki otopark ve trafik sorunu çözmek için her gün çalışmalar yapıyoruz yahu iki gün önce daha yerel basında Anıl sokaktaki keşmekeşi gördük. Bundan haberiniz yok mu? Görüyorum ki siz gazete de okumuyorsunuz. Sizin trafik sorununa, otopark sorununa bulduğunuz çözümler üç kuruşluk plastik dubalardan mı ibaret? Kaldırımlara çıkmaya başladı arabalar sizin yüzünüzden. Demişsin ki artık geriye giden bir Keşan yok hep yeni hep ileri anlayışımız ile hizmet etmeye devam ediyoruz Sayın Gürcan Kılınç sizin at arabaları triportörlere dönüşüyor projeniz ne oldu? Çevre ve Şehircilik Bakanlığından büyük yaygarayla aldığınız, hani o ödüllü projeniz şu an ne durumda? Ben söyleyeyim at arabaları şu an belediyenin hemen arkasında. Başkanınız kafasını çıkarsa görecek. Cumhuriyet Meydanına bir tanesi park etti de haberiniz oldu. Hani hep ileri daima ileri diyorsun ya siz mehter takımı gibisiniz, iki ileri bir geri gidiyorsunuz. Siz aynı yola üç kere asfalt atıyorsunuz. Köşe başlarını polyesterden yapılmış heykellerle donatarak, her yere yapma çiçekler koyarak belediyecilik yaptığınızı mı zannediyorsunuz? Tamamen günü kurtarmaya yönelik işler yapıyorsunuz, hiçbir uzun vadeli, geleceğe yönelik proje yapmıyorsunuz. Sabun köpüğü gibi işler yapıyorsunuz.”
LAF SALATASINI BIRAKIN, KEŞAN HALKININ DA MERAK ETTİĞİ BU SORULARA CEVAP VERİN
Kılınç’ın sorularına kaçak güreştiğini hatırlatan İlçe Başkanı Çakır, soru sormaya şu sorularla devam etti: “Sorularıma cevap vermeden kaçak güreşmişsin, şimdi tane tane ve bir kere daha soruyorum ve sayın basından da bu soruları büyük harflerle yazmasını ve öyle yayımlamasını rica ediyorum. Karakolun önüne koyduğunuz durağın üzerine yazdığınız yazıda meydanın adını değiştirerek meclisin kararını hiçe saymışsınız. Sizin iradeniz Keşan halkının iradesi olan ve sizden daha fazla oy alan meclisten daha mı üstün? Karakolun önüne koyduğunuz durağın aynısından, durak yeri bırakmanıza rağmen cumhuriyet meydanı tarafına niye bir durak koymadınız veya koyamadınız? Bu kadar plansız bir bayram töreni içinize sindi mi?
ve ekliyorum: triportörlerle değiştirilen atların akıbeti ne oldu? At arabaları yeniden peyda olmaya başladığına göre bu projeniz de mi elinizde kaldı? Laf salatasını bırakın, Keşan halkının da merak ettiği bu sorulara cevap verin.”
EĞER KABUL EDİYORSAN ÇAYI DEMLE GELİYORUM
Kendisine ‘acemi’ imasında bulunan Gürcan Kılınç’a canlı yayında hem yerel hem genel siyaseti birlikte tartışma teklifinde bulunan Anıl Çakır, açıklamasını şöyle bitirdi: “Sayın Kılınç bana acemi demişsin şunu hatırlatmak isterim ki biz seninle aynı dönemlerde kendi siyasi partilerimizde yönetim kurulu üyeliği yaptık. Ben Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, 100 yıllık bir şanlı geçmişe sahip, cumhuriyetimizle yaşıt olan bir partinin 100. yılında, Cumhuriyet Halk Partili üyelerin iradesi ile sandıktan çıkarak seçildim ve bu göreve geldim. Ama sen birilerinin tensipleriyle o görevde bulunuyorsun ve yine muhtemelen birilerinin tensipleriyle o görevden ayrılacaksın. Nefes alıp verirken dahi birilerinin tensiplerini bekleyen bir siyasetçi için fazla cüretkar konuşuyorsun. Hadi gel seninle hem yerel hem genel siyaseti birlikte tartışalım, kimin acemi kimin usta olduğuna kamuoyu karar versin. İstediğin gazetede, istediğin radyoda, istediğin platformda bunu yapmaya hazırım. İstersen AKP İlçe Başkanlığı binasında yapalım, istersen senin makam odanda yapalım. Eğer kabul ediyorsan çayı demle geliyorum.” (ÜNSAL YÜCEL)